Malesef aynen öyle. Son zamanlarda kitap okumayı çok azalttım hatta bitirdim. İşim icabı sürekli birşeyler okuyorum zaten ama bu kitap okumanın yerine geçmez. Bir probleme çözüm ararken birçok şey okuyorum. Ekşi sözlükte, medium’da şurda burda yazılar makaleler bloglar okuyorum ama hiçbiri roman okumak gibi olmuyor. Kitap okuma alışkanlığı kazanmalıyım diyorum kendime hep ama bu hengamede nasıl kazanayım ki? İşim gereği çok fazla beynimi ve gözlerimi çalıştırıyorum. Sabah işe git, yoğun tempoda gözlerini ve beynini çalıştır. O kafayla eve gel yine aynı şekilde devam et. Hangi ara yemek yiyeceğim, hangi ara dinleneceğim, hangi ara kitap okuyacağım? Kitap okumak için en az 1 saat gerekli. 10-15 dakikalık kitap okumaktan hiçbirşey anlamam ki.

Şimdi belki bazılarınızın aklına “zamanını planla kardeşim” demek gelir. Zaman planı ne ya? Türkiye’de zamanı planlamak mümkün mü? Bu yoğunlukta neyin planından bahsediyosun? Biz hedefleri olan ve o hedef uğrunda gecesini gündüzüne katan insanlarız. Zaman planı diye birşey bizim için söz konusu değil. O an ne gerekliyse onu yapmakla yükümlüyüz. O an iş öncelikliyse uykundan feragat edeceksin ve işini yapacaksın. O an uyku çok daha ağır basıyorsa biraz uyuyup yine işine döneceksin. Biz de biliyoruz kitap okuyunca farklı bakış açıları kazanabileceğimi, hayal gücümü genişletebileceğimi, daha geniş bir perspektifle düşünebileceğimi ama hayat bazen o kadar zorlayıcı oluyor ki herkesin rahatlıkla yapabildiği şeyleri bile yapamayabiliyorsunuz.

Umarım bir gün gelecek, tüm zamanımı kitaplara vereceğim. Hayırlısı.


Emir Buğra KÖKSALAN

Java And PHP Developer

0 yorum

Bir yanıt yazın

Avatar placeholder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.