Biz bu dünyaya bütünlüğümüzü korumak için geliyoruz. Bu bütünlüğün içerisinde fizyolojik olarak, duygusal olarak, zihinsel olarak, sosyal olarak ve ekonomik olarak bütünlük olmak üzere beş tane bütünlük unsuru sayabiliriz. Biz bunları korumaya programlanmışız. Ne zaman bunları bozacak olan bir unsurla karşılaşırsak bunu bir tehdit olarak tanımlarız. Ne zaman bu bütünlüğü besleyecek birşeyle karşılaşırsak onu da bir fırsat olarak tanımlarız. Tehdit olarak birşeyi tanımlarsak ne olur? Kaç yada savaş adını verdiğimiz bir refleks devreye girer ve bizi kaçmak için kapatır yada bu tehlikeyi ortadan kaldırmak için saldırıya geçeriz. Ama bir fırsat varsa ortamda o zaman da konfor alanımızı genişletip onu içeri alırız.
Evet olay tam olarak buradan başlıyor. Tembelliğin bütünlüğümüzü bozan bir tehdit olduğunu anladığımızda hiçbir zaman tembel olamayız. Tembellik bu sayılan beş bütünlük unsurunun hepsini bozmaya çalışan bir tehdittir. Bundan da kaçarak kurtulamayız sadece savaşarak kurtulabiliriz. Sürekli bir savaş içerisinde olmalıyız. Yani sürekli tembelliğin tersini yapmalıyız, yani sürekli çalışmalıyız. Belki çalışma kelimesi zorluğu çağrıştırıyor olabilir ama gerçekte zor olan çocuğun birşey istediği zaman alamamak, kirayı ödeyememek, geri dönüp baktığında yıllar geçmiş olmasına rağmen hedeflediğin noktadan hala çok uzakta duruyor olman vs. Çalışmak zor değildir bir alışkanlıktır. Tembellik kolaydır ama çalışmanın zorluğundan daha büyük zorlukları dourur. Erkek adam aslanlar gibi çalışır aslanlar gibi ailesinin masraflarını karşılar aslanlar gibi de harcar. Dediğim gibi tembellik bu beş bütünlüğü bozmaya çalışan bir tehdittir. Bunu sakın unutmamalıyız.
Peki çalışkanlığın zorluğu çağrıştırması meselesini nasıl halledeceğiz? Onu da Allah’ın indirdiği bir ayetle çözebiliriz. “Kim verdi vermesi gerekeni ona kolayı kolaylaştırırız. Kim vermedi vermesi gerekeni ona zoru kolaylaştırırız.” Buradan anlaşıldığı üzere insana kolay olan da kolay gelebilir, zor olan da kolay gelebilir. Bu tamamen alışkanlıkla alakalı. Vermen gereken şey burada zaman, enerji ve tecrübedir. Yani toparlarsak ne kadar çok çalışırsan çalışmak o kadar kolay gelecektir. Şuan sana çalışmak zor gibi geliyorsa bunun sebebi daha önceden tembel olmandır. Çalışmıyordun yani. Aslında çalışmak hiç de zor değil. Milyarlarca insan çok çeşitli ortamlarda çalışıyor bu dünyada. Kimi inşaatta kimi lağım çukurunda kimi çöplüklerde kimi bağda bahçede herkes çalışıyor. Zor da gelse kolay da gelse çalışıyor. Demekki insan alışınca herşeyi yapabilir. Çalışmaya alışmak lazım. Şimdi kafanızdaki duvarlar yıkıldığına göre, çalışmaya ve tembelliğe doğru şekilde bakmaya başladığınıza göre ve tembelliğin bu saydığım beş bütünlüğün hepsine karşı bir tehdit olduğunu anladığımıza göre artık tembellik yapmıyor ve çılgınlar gibi çalışmaya devam ediyoruz. Hadi bakalım.
0 yorum