Blogum çok boş kaldı. En son ne zaman yazdığımı bile hatırlamıyorum. Bu blogu niye açtığımı sorguladım az önce. Birşeyler karalamak için. Günden güne yazarlık kabiliyetimi geliştirip kitap yazmak için. Kendi duygu ve düşüncelerimi daha iyi şekilde ifade edip insanlarla paylaşmak için. Bir programcının blogu olması şarttır kaidesine uymak için. Ama pek bu amaçlara uygun hareket ettiğimi söyleyemem. Bunun çeşitli sebepleri var. Bunlardan biri aklıma bişey geldiği an önümdeki deftere bızıklarımı atıyorum ve rahatlıyorum. Buraya yazmaya da gerek duymuyorum. Deftere yazdıklarımı buraya yazsaydım günde üç-dört tane blog yazmış olurdum. Silip düzenleme işleri burada daha kolay olduğu için daha verimli bilgiler paylaşma imkanım da var. Neyse. Artık buraya yazmaya çalışacağım. Bunu alışkanlık haline getirmek için kendime bir hedef belirledim. Hergün yeni bir atasözü belirleyip bununla ilgili bloglar yazacağım. Belki günde iki tane atasözü blogu yazarım.

Bu makalenin başlığı “Atasözleri”. Buraya herhangi bir atasözüyle ilgili yazı yazmayacağım çünkü başlığa uygun değil. Ama bir atasözünü makalem için baz alabilirim. Bu atasözümüz “Ulu sözü dinlemeyen uluya uluya yolda kalır.” Bu makaleye uygun bir atasözü bu. Bunun anlamı nedir? Tecrübeli kişilerin sözlerini dinlemeyip kafasına göre hareket eden bir insan gözü kapalı bir insan gibi sağa sola çarpar ve bilimum acı ve sıkıntılara katlanır. Hedefine varamadığı da cabası. Çünkü sıkıntılara katlanamaz ve en sonunda pes eder. İnsanların yüzde doksanı sıkıntılara çözemeyip katlanamadığı için hedefine ulaşamadan isyan moduna girer. Kaybettiği zaman, para ve enerji de cabasıdır. İnsanoğlu her zaman bir yol göstericiye ihtiyaç duyar. Tecrübeli kişilerin tecrübelerinden istifade etmesi gerekir. Yaşı büyük yada yaşam tecrübesi çok olan insanlardan yardım alması gerekir. Bu kategoriye uyan en yakın insanlar genelde anne ve babalardır ama anne baba şart değil. Herhangi bir konuda tecrübeli kişilerden de bilgi almak mümkün. Hatta Türkiye’de insanımız o kadar iyidir ki yolda gördüğünüz biriyle muhabbet edip onun hayat tecrübelerini öğrenmeniz mümkün. Ülkemizde kimse çekingen değildir aslında. O ince zarı ufak bir darbeyle kırıp herkesten istediğiniz bilgiyi edinmeniz mümkün.

Atasözleri de bu konuda bize çok yardımcı olur. Her ne kadar bazı atasözleri birbiriyle çakışıyor gibi görünse de durumumuzu iyice analiz edersek uygun olan atasözünü yöntem olarak belirleyip uygulamaya sokabiliriz. Bu çelişkili atasözlerinin sebebi şudur. Her atasözü yüzde yüz geçerli değildir. En bilindik ve yüzde doksan geçerli olan atasözleriyle başarıya giden yolu kısaltıp başarıyı yakalama ihtimalimizi arttırabiliriz. Ve atasözleri hakikaten isimsiz ve hayat tecrübesi çok olan insanların bir zamanlar söyleyip halkın çok beğendiği ve yüzyıllarca günümüze kadar gelmiş olan sözlerdir. Bu yüzden atasözlerini büyük bir alakayla dikkate almalıyız.

Bazı atasözleri dil sürçmesine sebebiyet verebilen kelimeler ihtiva edebilir. Bu durumda atasözünün anlamı tam tersine dönebilir. Örneğin “Abdal’a malum olurmuş” atasözünü halk arasında bilerek yada bilmeyerek espri olsun diye “Aptala malum olurmuş” şeklinde söyleriz. Abdal ile aptal kelimeleri malumunuzdur ki söylerken birbirine benzer. Eğer yanlış söylersek anlam tümüyle değişir hatta belki anlamsızlaşır. Abdal tasavvufta manevi seviyesi yükseklere çıkmış insan demektir. Hakikaten de maneviyatı yüksek insanlara bazı şeyler malum olur. Örneğin şuraya giderseniz başınıza şöyle bir iş gelir derler ve hakikaten dediğini yapmazsanız başınıza iş açılır uğraşıp durursunuz. Maneviyatı yüksek insanlar için bazı perdeler gözlerinin önünden çekilebilir. Allah ilham edebilir onlara. Kalpleri temizdir ve onlar gerçek Allah dostlarıdır. Bu sebepten ilham olarak gelen bilgiye güvenilebilir. Aptal kelimesine gelince, hiç konuyla alakası yoktur. Abdal ile aptal arasındaki farkı anlatmama gerek yok. Bazen bir insan rastgele birşey söyler ve söylediği şey olur. Tamamen denk getirmiştir yada tahmin etmiştir hepsi bu. Biz de esprisine o arkadaş için “aptala malum olurmuş” deriz ve kahkahayı basarız. Bu atasözü gibi kelime benzerliği yada dil sürçmesinden kaynaklanan, anlamı derin ama hatalı söylemden ötürü anlamı altüst olmuş birsürü atasözü vardır. Bu atasözleri üzerinde özellikle durmaya çalışacağım.

Girişi ve gelişmeyi yaptık ama sonuç bölümüne ne yazacağımı şuan için kestiremiyorum. Belki sonradan bu blogda ufak değişiklikler yada daha iyi bir sonuç kısmı yapabilirim. Şimdilik hoşçakalın diyorum.


Emir Buğra KÖKSALAN

Java And PHP Developer

0 yorum

Bir yanıt yazın

Avatar placeholder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.