Ş: Bu döneri önüne koyan senin rızkını vermiş olmaz mı?

E: Ekmek biraz tosta basılmış. İçinde tavuk döner, marul, salata, biber filan var. Bunu az önce dönerin başındaki vatandaş yaptı ve garson getirdi. Saolsunlar. Onlar sayesinde yiyorum yiyeceğimi. Bana yiyeceğimi onlar verdi. Hayır kardeş hayır. Onlar vermedi yiyeceğini. Eğer tavuk olmasaydı onlar tavuğu döner yapamazlardı. Tavuk yerden yiyecekleri yemeseydi büyüyemezdi. Hatta o tavuğun annesi yerden yiyeceğini yemeseydi yine o tavuk olmazdı. Bu duruma göre geriye doğru gidersek en başta yeryüzünden birşeyler çıkması lazım. Bununla beraber eğer tavuk bir şekilde yaratılmasaydı (yada kontrollü evrim geçirmeseydi) tavuk diye birşey dünyada mevcut olamazdı. Velhasıl bu tavuğu hazır alıp pişirip önüme koyan kişi beni doyurmuş olmuyor. O tavuğu ilk başta yaratan beni doyurmuş oluyor. Tavuğu pişiren kişi ve önüme koyan garson sadece aracıdır. Gerçek işi yapan kişi değildir. Gerçek rızık veren değildir. Sebepler dünyasında herşey bir sebebe bağlı olduğu için ilk baştaki sebepsiz durumu farkedebilmek gerek.

Nedensellik bir perdedir ve perde arkasındakini görmek gerekir. Bazen gözünün önündeki perdeleri aralayıp arkadaki gizli şeyleri görmek kolay olmuyor. Fakat bunlar düşününce görülmeyecek şeyler değil.

Kategoriler: Vesveseler

Emir Buğra KÖKSALAN

Java And PHP Developer

1 yorum

malik · Mayıs 18, 2015 8:08 am tarihinde

güzel özetleme , maşaallah

Bir yanıt yazın

Avatar placeholder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.